30 Ocak 2019 Çarşamba

Kahve de Kahve

Kahve Yemen'den gelir evet ama gerçekte nerden gelir bir bakalım, 

Efsaneler üzerine 

Kaldi Efsanesi

Keçi çobanı Kaldi
Söylentiye göre çoban Kaldi bir gün keçilerini otlatırken hayvanların yuvarlak yuvarlak bir meyve yediğini bu meyveyi yedikten sonrada enerji dolduklarını farketmiş. Bir kaç kere daha denk geldi ki bu meyveleri toplamış, bir rivayete göre Sufi Dervişlerine bir rivayete göre de Baş Rahibe götürür ve der ki "Emmi emmi, benim keçiler bunu yeyince bir çıldırdı, bir kıynaştı, nedir ki bunun olayı".

Yine aynı rivayete göre, bu arkadaş Kaldi'ye inanmaz ve yansınlar diye çekirdekleri ateşe atar, sonra ortalığa bir koku yayılır ki sormayın gitsin amaaannnn, bu koku akıllarında bir ampul yakar, "Hadi biz bu yanmış çekirdekleri suya atalım." Bu ilk kahveyi içen rahip geceleri daha uzun dualar edebildiğini farkeder ve bu içeceği diğer arkadaşları ile de paylaşır (ne kadar da paylaşımcı ^_^) ve bildiğimiz anlamıyla kahve tüketimi başlar.

Araplar ve Kahve

Kahve bundan sonra Arap yarımadasında yetiştirilmekle kalmıyor oradan oraya da ticareti yapılmaya başlıyor. 

Bu sırada da bizim çok aşina olduğumuz bir kültür ortaya çıkmaya başlıyor, kahve pişirilip içilen yerler, doğru bildiniz! Kahve Hane'ler. 

Burada bir bilgi var ama kimse emin değil sanırım, kahve bitkisinin Arabistan'dan çıkartılması yasak, sadece çekirdekler çıkabiliyor ki Araplar üretimde tekelliklerini sürdürebilsinler ama çakal bir Venedikli tacir kahveyi kaçırmış ve üretime geçilmiş diyolla. Ben demiyorum onlar diyor.

Avrupa ve Kahve

Venedikli tacir kardeşimiz kahveyi çıkarttıktan sonra yavaş yavaş kahve Avrupa'da da yayılmaya başlıyor, hatta Osmanlı Viyana kuşatmasından dönerken yanında getirdiği kahve çuvallarını ağırlık olmasın diye alanda bırakınca çuvalları bulan bir akıllı kahvehane bile açıyor Viyana'da.

Kahve ve Aşk

Yakışıklı Francisco Bey
Aşk, gözyaşı, drama, bunlar olmadan hikaye olmaz; buyrun,
Brezilya'dan Fransa'ya kahve tohumu almak için gönderilen bir beyefendi olan Francisco de Mello Palheta allem etmiş kallem etmiş, ne ettiyse olmamış ve Fransızlar'dan kahveyi alamamış. Ama beyimiz bir afet, bir yakışıklılık abidesiymiş ve Fransız valinin eşini kendine aşık etmeyi başarmış. Ama napsın, kadın evli, elde kahve yok, memleket hasreti desen dolmuş içine, tam başı önünde küskün küskün Brezilya'ya dönecek olan gemisine (o zamanlar uçak yok tabi yolculuklar da bir uzun sürüyor sorma) binecekken eline hanımefendi tarafından hazırlanan kocaman bir çiçek buketi tutuşturulmuş. 

Beyimiz zaten moralman çökük, bu çiçeği bir kenara fırlatmış ve içerisinden kahve çekirdekleri etrafa dağılmış demeyi isterdim ama bu ayrıntıları bilmiyoruz, bildiğimiz tek şey bu ümitsiz aşığın çiçek buketi içerisine milyon dolarlık bir endüstri başlatacak olan kahve çekirdeklerini saklamış olması. 

Belki de kahve bugünden sonra afrodizyak olarak anılmaya başlanmıştır kim bilir. 

Modern Kahve

Espresso ve Nescafe

Bir sonraki yazıda kahvenin kavrulmasından, demlenmesinden çeşitlerinden bahsedeceğim ama bu yazıda Espresso'dan ve Nescafe'den bahsetmemek olmaz. 

Biraz hikayenin öncesinden bahsedelim, insanlar öğle aralarında ya da molalarında kahve içiyorlar ama kahveyi demlemek uzun sürüyor malum. Yine kapitalist bir yaklaşımla n'etsek de bu kahve demlenme süresini kısaltsak diye düşünürlerken, Luigi Bezzera adlı ağabeyimiz gidiyor ve Ekspress Kahve yani Espresso makinasını icat ediyor ve kahve molaları kısalmış oluyor. İşçilere rahat yok azizim.

Bundan sonra bildiğimiz isimler sahneye çıkıyor ilk "gerçekten" ticari makinayı soyadını ezbere bildiğimiz Ernesto Illy bey icat ediyor.

Peki nereden çıktı Nescafe? Nescafe ise müthiş bir reklam ürünü ve inanmazsınız reklam araları için icat edilmiş. Amerika'daki reklam araları çay demleyecek kadar uzun olmadığı için kaynamış suya eklenerek kahve elde edilen bir "şey" icat etti Nestle, çözülebilir kahve yani Nescafe.

Bildiğimiz kahvenin tarihi burada bit...
miyor tabi ki.

Senelerdir espresso, latte, cappuccino içe içe sıkılan "millenialslar" yeni demleme yöntemleri ortaya çıkartarak bizim bildiğimiz 3. nesil kahve demleme yöntemlerini ortaya çıkardılar. Çünkü neden çıkarmasınlar?

Hala 3. nesil içindeyiz, belki ilerleyen yıllarda 4. nesille karşılaşırız ve kahveyi hap olarak alırız kim bilir?

Enteresan Bilgiler

  • Kahve biz Türkler için çok önemli, nereden mi biliyoruz çünkü başka hiçbir dilde kahve ile ilgili bir renk yok. Biz ise bu güzel renge Kahverengi adını vermişiz.
  • Peki bundan önce bu rengin adı neymiş? Fındıki yani fındık rengi.
  • Dünyada en çok ticareti yapılan şey ne diye sorsam, Petrol! diyecek çok fazla kişi var, peki ikinci şey ne? Doğru bildiniz Kahve.
  • Türk kahvesi ve espresso arasındaki tek farkın kahvenin öğütülmesinden kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz? 
  • Bildiğimiz kahvenin aslında sadece iki ana çekirdek barındırdığını biliyor muydunuz?
İkinci yazımızda kahve nasıl demlenir, nasıl çekilir biraz da bundan bahsedeğiz, eee Home Barista sertifikası almak kolay, bilgileri paylaşmak ise esas olayımız,

Saygılar, sevgiler, uzun bir aradan sonra ellerimin pasını sildiğim bu yazıdan selam olsun hepinize. 

Bu bilgilere sahip olmamı sağlayan Pigro Kafe'ye ve Berk Urul'e ise ayrıca teşekkürü borç bilirim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder