9 Şubat 2019 Cumartesi

Aziz Valentin Günü

Evveeeet bildiğiniz gibi Aziz Valentin Günü geliyor, ya da bildiğiniz gibi Sevgililer Günü Geliyor.

O yüzden önce kısa bir tarihçe sonrasında da naçizane bir menü önerisi vereceğim.

Kim ki bu Aziz Valentin

Aziz Valentin Hristiyan bir aziz, hakkında milyon tane rivayet var ama sevgililer günü ile ilgili olarak anlatılan ortak bir hikaye var.

Roma dönemindeyiz, Claudias yönetimde ve azcık kıl bir arkadaş. En büyük derdi de ordusuna asker bulamamak, bunun nedeninin de insanların aşklarını, karılarını, sevgililerini bırakıp da savaşmaya gitmek istememesi olduğuna inanmış. Bu nedenle bu Claudias bir emirle tüm evlilikleri ve nişanlılıkları hükümsüz kıldığını söylüyor. 

Bizim Aziz Valentin'de bir rahip arkadaşı ile insanları evlendirmeye gizliden gizliye devam ediyor. Bunu öğrenen Claudias, Aziz Valentin'i yakalatıyor ve ölüm cezasına çarptırıyor. Böylelikle Azizimiz aşk şehidi oluyor. Bu nedenle de kendisine bir bayram adanıyor, Aşıkların Bayramı. 

Sevgililer gününün günümüzdeki haline gelmesi ise Ester Howland isimli birinin 14 şubatta yavuklusuna tebrik kartı atmasından sonra başlıyor. 

Günümüzde Sevgililer Günü

Özel günler adı üstünde "özel" olduğundan ben kendilerini severim. Yılbaşı olsun, sevgililer günü olsun, bayramlar olsun, şenlikli günler olduklarından dolayı kutlarım, özen gösteririm. Hatta hediye alıp vermeyi de severim. Amma ve lakin,  işin suyunun çıkıp da artık kim daha pahalı hediye alacak noktasına gelindiği için ben de kendi kutlama yöntemlerimi geliştirmeye başladım.

Sevgiliniz bozayı çok seviyorsa, onu işten alıp Vefa'ya götürmek, ne bileyim Ali Usta'da dondurma ısmarlamak da aşırı güzel sevgililer günü hediyeleri değil mi sizce de?

Ben bu günleri genellikle evde kutlamayı severim, özene özene yemekler yapar, sofralar kurarım. Günler öncesinden hangi menüyü yapacağıma karar vermeye çalışır, ona göre alışverişler yaparım. 

Sevgililer gününe de aynı böyle hazırlanırım, biricik eşime ufacık süprizler alır, onu mutlu etmeye çalışır, akşam da güzel kurulmuş bir sofrada karşılıklı kadeh tokuşturarak geçirdiğimiz ve geçireceğimiz güzel günlere bir yenisini daha ekleriz. 

Adı Aç Mühendis ya bloğun, yemekten konuşalım hadi, 

Sevgililer günü deyince insanların aklına hep kırmızılar, çikolatalar, şaraplar geliyor. Sevgililer gününde tabaklarınızın, çatallarınızın kırmızı olmasına da gerek yok, evde ne varsa kullanın işte. Özeniyorsanız, imkanınız da varsa kırmızı peçeteler, kırmızı tea light mumlar ortama çok güzel hava katacaktır.

Ne yiyek? 

Ben masanın kalabalık gözükmesini seven insanlardanım o yüzden, ortaya bir kaç çeşit kolay hazıralananından meze koyarım, salatayı masanın ortasına yerleştiririm, zeytin falan bir şeyler çıkartırım ki masa güzel gözüksün. 

Bu arada yemek tariflerini kendimce bozduğum bazı şeyleri çıkartıp yerine başka şeyler koyduğum oluyor baştan uyarayım. 

Bal Kabağı Çorbası 

Mevsimi olduğu için bulması kolay, etrafta arabalarda bile satıyorlar. O yüzden erişmesi çok zor bir sebze değil diye bunu öneriyorum, hafif tatlı, kremamsı kıvamı ile çok güzel oluyor. 

  • 200 - 250 gr Bal Kabağı
  • 1 Havuç
  • 1 Kuru Soğan 
  • 1 Patates
  • Zeytinyağı
  • 1 su bardağı et suyu + 5 su bardağı su ya da 6 su bardağı su ve et suyu tablet
  • İsteğe göre tuz, karabiber
Bal kabağı, soğan, havuç ve patatesleri iri iri doğrayıp tencerede zeytinyağında öncelikle kavuruyoruz. Sonrasında et suyu ve suyu ekleyerek 20 - 25 dakika haşlıyoruz. (İsterseniz havuç ve patatesi çıkartabilirsiniz. ) Sonrasında bu haşlanmış sebzelerimizi kıvam alması için blendırdan geçiriyoruz. Burada isterseniz daha kıvamlı ve lezzetli olması için krema ekleyebilirsiniz, tuzu karabiberi de koyup, 5 dakikada kıvamlı halini kaynattıktan sonra ocaktan alıyoruz. 

Bruschetta

Bal kabağı çorbası ile Amerika sınırlarına uzandıktan sonra daha bize yakın bir lezzet ile devam edelim. İtalyan'ların muhteşem antipastisi Bruschetta. 

  • Domates
  • Sarımsak 
  • Taze fesleğen
  • Tuz
  • Ekmek dilimleri
  • Zeytinyağı
Ekmeklerimizi fırında azıcık çıtırdatırken, bir yanda ince ince dilimlediğimiz sarımsaklar, biraz daha kalın doğradığımız domatesler, fesleğen, zeytinyağı, tuzu bir kabın içerisinde karıştırıp ekmeklerin üstüne konacak hale getiriyoruz. Fırından alınan ekmeklerin üzerine bu karışımdan yayıp, afiyetle yiyoruz. İsteyen bu karışımın içine ceviz de katabilir süper oluyor, bu da size bir sır olsun.

Viyana Usulü Patates Salatası

Türk patates salatasının suyu mu çıktı dediğinizi duyar gibiyim, dedim ya özel gün olduğundan özenelim diye, ondan hep bunlar.
  • 2 - 3  orta boy patates
  • Yeşil soğan
  • Hardal (tane hardal olursa daha güzel oluyor)
  • Mor soğan
  • Tuz
  • Limon 
  • Zeytinyağı
Patatesleri doğrayıp haşlarsanız biraz daha kısa sürede haşlanır, ben genelde öyle yapıyorum. Bu tarifin orjinalinde beyaz soğanı kavurup ekliyorlar ama ben yeşil soğan ve mor soğanı ince ince doğrayıp çiğ koyuyorum. Haşlanan patatesleri, doğradığımız soğanları bir kaba alıp, üzerisine ayrı bir kapta karıştırdığımız limon, hardal, zeytinyağı, tuz karışımını üzerine döküyoruz. 2 - 3 patatese, 1 yemek kaşığı hardal, 1 limon ve zeytinyağı koyuyorum, damak tadınıza göre sosu tadarak değiştirebilirsiniz hatta mayonez dahi ekleyebilirsiniz. 

Kallavi Antrikot

Geldik ana yemeğe, daha bir sürü bir sürü ek şey sıralayabilirim ama az olsun öz olsun, ana yemeğe geçiş yapalım. 

  • 500 gr. dilimlenmemiş antrikot
  • Tereyağı
  • Defne yaprağı
Öncelikle döküm tavayı alıyoruz ocağa koyuyoruz, elimizi üstüne tutunca elimiz yanacak, sıcaklık uyarımız bu. Umarım eliniz kolay yanmıyordur. :)

Burada bir ara nokta vermek istiyorum, muhtemelen bu doğru bir yöntem izlemiyorumdur ama lezzeti çok güzel oluyor garanti veriyorum.
Isınan tavaya etimizi koyuyoruz, mühürlenirken bir yandan üzerine bir parça tereyağı ekliyor ve erimeye bırakıyoruz, o sırada defne yaprağını, varsa dal kekiği de ekliyor, eridikçe tereyağını etimizin üzerinde gezdiriyoruz. 

Mühürleme işlemi sırasında her taraf için yaklaşık 3 dakika tavada tutmanız yeterli. 

Bu işlem bittikten sonra eğer tavanız fırına dayanıklı ise, direkt olarak 200 dereceye ısınmış fırına atabilirsiniz. Değilse fırında ısıttığınız fırın tepsisine koyarak devam edebilirsiniz. Yaklaşık 25 - 30 dakika sonra orta pişmiş severlerin ağzına layık olacaktır. Çok pişmiş severseniz daha çok tutabilirsiniz, bu arada fırından fırına bu sürenin değiştiğini de unutmayalım. 

Aşk Tatlısı 

Bildiğimiz çikolata kaplı çilek. Gerçi bu fiyatlarla çilek alabilir misiniz bilemiyorum ama geçen sene alabilmiştim ve menüye eklemiştim. 

Çikolata tercihim benim yarı bitter yarı sütlüyü karıştırma oluyor, çikolataları benmari usulü eritebilirsiniz ya da üşengeç biriyseniz içerisine çok az tereyağı ya da krema ekleyerek mikrodalgada kontrollü bir şekilde eritebilirisiniz. 

Erittiğiniz çikolataya çilekleri batırıp yağlı kağıdın üstünde dolaba koyuyorsunuz veee işlem tamam.

Burada eğer ki elinizde beyaz çikolata varsa onu da eritip, çatalın ucuyla çikolata kapladığınız çileklerin üstüne desenler çizebilirsiniz. 

Bunlar bana yetmez derseniz, etin yanına güzel bir fırın makarna, ya da kremalı makarna ekleyebilirsiniz. İsterseniz şöyle tereyağlı bir pilav da güzel gider.

En güzel eşlikçi

Tabiki sevgiliniz ya da eşiniz bugünün en güzel eşlikçisi ama bahsettiğim o değil. Kırmızı et yiyoruz, şöyle güzelinden bir kırmızı şarap açıp gecenin sonunda kırmızı yanaklara sahip olabilirsiniz. 

Şarap ile ilgili bilgim yok, meyvemsi tatlara sahip, ikinci yudumda baharatlar gelen şu şarabı için diyemem maalesef. Gönül bağım olan bir şarap var, kendisinden ne bir lokma bedava şarap aldım ne reklam anlaşmam var, sadece ve sadece gönül bağım var dedikten sonra söylüyorum, Sava alın için fiyat performansı müthiş. Hatta o gün için kıyın paraya! Sava Premium alın. :)

Sevgiyle kalın, 

Sizi seviyorum. 



5 Şubat 2019 Salı

Bir kahve içelim mi tatlı kız?

40 yıl hatır meselesi

Arayı çok fazla açmadan kahvenin hikaye kısmından sonra işin materyal kısmını da anlatıp bu seriyi bitirelim, diyeceğim ama kahve bu bitmez, belki ileride farklı yazılar da gelir.

Nerde yetişiyor bu kahve?

Güzelim kahve ağacı
Kahve meyvesi bildiğiniz gibi bir ağaçtan alınan ürün alında ve bizim kullandığımız "kahve" ise bu ürünün içerisindeki çekirdeğin kavrulmuş halinden başka bir şey değil.

Bir önceki yazıda bahsettiğim gibi aslında Arabistan, Brezilya vb. yerlerde yetişen bu kahvenin ortak bir ricası var, tropik iklim. Hatta kahvenin yetiştiği bu bölgeye kahve kuşağı adı dahi veriliyor. 

Kahve ağacımızı ekiyoruz ve tabiki bir süre bekliyoruz ki meyve versin diye, genellikle 3. yılında hasat alınabiliyor kahve ağacından. 

Kahve ağacı dediğimiz şey 7 - 10 metre arası boya ulaşabilen bir ağaç ama biz tabiki doğaya müdahaleyi çok sevdiğimiz ve yapmadan duramadığımız için kolay hasat yapabilmek adına 3 metre civarında tutuyoruz bu ağacın boyunu. Kim bilir belki bundan 100 yıl sonra kahve ağaçları evrimleşir ve 3 metreden uzun olmaz.. 

Kahve ağacında meyveler olgunlaştıktan sonra hasat yapılır, ağaç başına 5 kg ortalamayla meyve elde edilir, 1 kg çekirdek kahve içinse yine ortalama 5 kg meyve gerekir, yani ağaç başına 1 kg çekirdek kahve alıyoruz diye düşünebilirsiniz. Böyle düşününce kahvenin fiyatı ucuz gelmeye başlıyor. 

Kahvenin işlenmesi mişlenmesi artık işin çok fazla teknik kısmı ben kendimi yormayım, sizin de kafanız karışmasın, kahve ağacınız olur da üretime başlayacak olursanız bilare konuşuruz konuyu.

Kahve Çekirdekleri

Kahve birden farklı nedenlerle birbirinden ayrılıyor, kavrulma derecesi, öğütülme derecesi bunlardan bir kaçı ama ilk başta çekirdek olarak birbirinden ayrılıyor. 

Dünya üzerinde bildiğimiz yüzden farklı kahve çeşidi var, bu kahve çekirdeklerinin ise atası 2 ana kola dayanıyor, Arabica ve Robusta, bir de az üretilmesinden ve tadının çok da güzel olmamasından üvey evlat muamelesi gören Liberica'mız var.

Arabica'nın aroması daha çiçeksi, Robusta ise biraz daha acı, ve iki kat daha fazla kafein içeriyor. Aynı zamanda Robus'ta'nın yetiştirilmesi daha kolay, yani öyle çok bakım, ilgi alaka beklemiyor.

Bir espressonun espresso olması için harmanının içinde Robusta olması gerekiyor.

Kavrulma

Kahveler kavrulurken de tat olarak birbirlerinden ayrılırlar, örneğin koyu kavrulmuş bir kahve orta ya da az kavrulmuş bir kahveye göre daha asidiktir fakat daha az kafein içermektedir.

Öğütme

Gelelim zurnanın zırtladığı yere, kahveleri nereden ayırıyoruz, öğütülme derecesinden. Ekstra ince çekilmiş bir kahve Türk Kahvesi olurken, çok kalın çekilmiş bir kahve Cold Brew oluyor. 

İnceden kalına sıralı tam liste;
  • Türk Kahvesi
  • Espresso
  • Moka pot
  • Pureover V60
  • Chemex
  • Filtre Kahve
  • Cold Brew

Demleme

Ektik, biçtik, kavurduk, öğüttük şimdi kaldı nasıl demleyeceğimiz. Sürü sürü demleme yöntemi var kahve için;

Türk Kahvesi
İnce çekilmiş kahveyi cezvede pişirirseniz olur size Türk Kahvesi, ya da demlerseniz olur size Filtre Kahve, Chemex ya da V60, bunlarda bardak damlaya damlaya dolduğu için damlama da denebiliyor. 

Portafiltre'ye doldurduğunuz kahvenin üzerinden basınçlı sıcak su geçirdiğinizde olur size Espresso.

Espressonun üstüne süt koyarsanız olur size Latte kısmına girmeyeceğim orası farklı bir konu,

Kahve Bayatlar mı?

Kahveyi ne kadar süre elimde tutayım kısmında ise çok üç kuralını unutmuyoruz.

  • Yeşilken 3 yıl bekler, 
  • Kavrulunca 3 ay bekler,
  • Çekilince 3 saat bekler, 
  • Filtreye konulunca ise 3 saniyecik bekler
Yani bir kahvehaneye gittiniz ortalıkta çekilmiş kahveler dolu hooop ordan tırım tırım kaçıyoruz. 

Hadi bir de görmemiş gibi tarif vereyim;

French Press Filtre Kahve

15 - 18 gram kalın çekilmiş kahvemizi French Press'in içine koyuyoruz, yani yaklaşık olarak 2 parmak kahve ediyor dipte, sonrasında üstüne 2 katı su ekliyoruz ve 30 -40 saniye bekliyoruz. Kalan suyu ekledikten sonra 30 saniye ile 1 dakika arası tahta bir kaşık ile karıştırıp, ıslattığımız kapağı kapatıyoruz. 3 - 4 dakika sonra kahvemiz hazır efenim. 

Chemex

3rd Nesil'in gözdelerinden Chemex

Burada işin içine matematik, biyoloji, kimya, fizik giriyor. Bardağın aldığı suya göre kahve ekleyeceğiz çünkü. Suyu tartıyoruz ve bu suyun 1/16 ila 1/18'i arasında bir kahve ekliyoruz.
Buradaki en önemli nokta filtreyi doğru katlamak veeee filtreyi ıslatmak, kağıt kokusu gelsin istemeyiz. Üzerine tüm kahveyi ıslatacak kadar su ekleyip 30 - 40 saniye bekliyoruz sonrasında ise kalan suyu döne döne döküp, filtreyi aldıktan sonra havalanması için sallıyor sonrasında da bardağa döküp afiyetle içiyoruz.

Yararlı Bilgiler

  • Macchiato aslında benek demek, bir ahot espressonun üzerine bir benek süt köpüğü :)
  • Flat White; bildiğimiz Americano'nun sütlüsü 
  • Espresso için süt hazırlarken 60 - 70 derece arasında ısıtıyoruz aksi durumda sütümüz yanar
  • Pure Blend: Sadece tek bir çeşit çekirdekten oluşan kahve, sadece Arabica
  • Single Orijin: Sadece belli bir coğrafi bölgenin kahvelerinden oluşan harman, sadece Kolombiya